Merhaba, web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize üye olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.

Web sitemize ÜYE OLMADAN konulara cevap verebilir ve anketleri oylayabilirsiniz. Konu açmak ve içeriklerden daha kapsamlı faydalababilmek için lütfen üye olun ya da giriş yapın.

3 Kasım Atatürk Günlüğü

1933 - Atatürk'ün, Roosevelt'in 29 Ekim 1933 tarihli kutlama telgrafına cevabı: "Cumhuriyet'in 10. yıldönümü münasebetiyle zât-ı devletleri tarafından bana gönderilen lütufkâr temenni ve tebriklerden derin bir şekilde...

Başlatan Asrevya, 28 Mart 2022, 09:41:31

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

3 Kasım Atatürk Günlüğü

1933 - Atatürk'ün, Roosevelt'in 29 Ekim 1933 tarihli kutlama telgrafına cevabı: "Cumhuriyet'in 10. yıldönümü münasebetiyle zât-ı devletleri tarafından bana gönderilen lütufkâr temenni ve tebriklerden derin bir şekilde duygulandım. Bundan dolayı zât-ı devletlerine samimî teşekkürlerimi bildiririm."

Atatürk'ün, Kalinin'in 29 Ekim 1933 tarihli kutlama telgrafına cevabı: "...Çalışmalarımızın başarısını ve yükselme eserinin gerçekleşmesine olan şahsî hizmetimi tarif için kullandığınız sözleri minnettarlıkla karşılarım."

Atatürk'ün, Herriot'un 29 Ekim 1933 tarihli kutlama telgrafına cevabı: "Cumhuriyetçi ve cumhuriyet fikirlerini o kadar soylu bir görüşle temsil etmekte olan bir parti tarafından bana yöneltilen sözlerden pek duygulanmış olarak size ve partinize, gerek kendi adıma ve gerek Cumhuriyet hükümeti adına çok dostane selâmlarımı arz ederim."

Atatürk'ün, Japon İmparatoru Hirohito'nun 29 Ekim 1933 tarihli kutlama telgrafına cevabı: "...En sıcak teşekkürlerimi ve şahsî saadetleri ve Japonya'nın refahı için olan en samimî temennilerimi kabul buyurmalarını rica ederim." [Kocatürk]

1926 - Atatürk'e karşı planlanan İzmir Suikastından suçlu bulunan Rüştü Paşa idam edildi.

1925 - Atatürk'ün, Çankaya'da İtalya Elçisi Orisini Baroni'nin güven mektubunu kabulü ve Elçi'nin söylevine cevap konuşması.

1922 - Lozan'a gidecek delegelerle ilgili hükümet önerisi kabul edildi.

1921 - Atatürk'ün, Fransız edibi ve Türk dostu Pierre Loti'ye halı gönderilişi nedeniyle mektubu: "Tarihin en karanlık günlerinde sihirli kalemiyle daima Türk milletinin hakkını doğrulamış ve savunmuş olan büyük üstat için Türk milletinin beslediği derin ve sarsılmaz sevgi hislerine, bağımsızlık mücadelesinde şehit düşen erkeklerimizin yetim bıraktığı kızlarımız tarafından gözyaşları arasında dokunan bu halı şahitlik edecektir." [Kocatürk]

1920 - Doğu cephesinde milli kuvvetlerin Gümrü yönünde harekata geçmesi.

Simav'ın Yunanlılar tarafından ikinci kez işgali.

1919 - İzmir cephesinde Türklerle Yunanlılar arasında tespit edilen hattın (Milne hattı) General Milne tarafından Harbiye Nazırı Cemal Paşa'ya bildirilmesi.

Millî Kongre Başkanı Esat (Işık) Paşa'nın, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Merkez Heyetleri tarafından milletvekili seçimlerine müdahale edildiği hakkında, Atatürk'e telgrafı.

Karakol Cemiyeti adlı direniş örgütü kuruldu.
Mütareke döneminin ilk gizli direniş grubu, İstanbul'da kurulan Karakol Cemiyeti'dir. 1918 Ekim sonları veya Kasım başlarında Talat Paşa'nın direktifi ile kurulan Cemiyet'in kurucuları arasında, Kurmay Albay Kara Vasıf, Emekli Yüzbaşı Baha Said, Albay Galatalı Şevket ve Yenibahçeli Şükrü Bey'ler gibi İttihadçı şahıslar bulunmakta idi. Kısa zamanda örgütlenme çalışmalarını tamamlayan Karakol Cemiyet'in Millî Mücadele'yi yaptığı en büyük hizmet, İstanbul'dan Anadolu'ya silah ve cephane ile subayların kaçırılmasını sağlaması, İngiliz Muhibleri Cemiyeti gibi kuruluşların planlarına ve faaliyetlerini Mustafa Kemal Paşa'ya haber vermesi olmuştur.
Kaynak: mit.gov.tr/tarihce

Karakol Cemiyeti (Kaynak: Nutuk)

Biz, Erzurum'da kongre kararlarının her yerde anlaşılmasını ve birlikte uygulanmasını sağlamaya çalışırken "Karakol Cemiyetinin Teşkilâtı Umumiye Nizamnamesi (Karakol Derneğinin Genel Kuruluş Tüzüğü)" ve "Karakol Cemiyeti Vezaifi Umumiye Talimatnamesi (Karakol Derneğinin Genel Görev Yönetmeliği)" diye basılı birtakım kâğıtların bütün orduya, komutan, subay, herkese dağıtıldığı bildirildi.

Bu yönetmeliği okuyan bana en yakın komutanlar bile, bu işi benim yaptığımı sanarak iyiden iyiye kuşku ve duraksamalara düşmüşler. Benim, bir yandan kongrelerle açık olarak ulusal ortak çalışmalar yaparken, bir yandan da gizemli ve korkunç bir komite kurmakla uğraştığım sanısına kapılmışlar. Gerçi, bu işleri ve girişimleri yapanlar İstanbul'da bulunuyorlarmış; ama, her şeyi benim adıma ve hesabıma yapmakta imişler.

Karakol Cemiyetinin genel örgüt tüzüğüne göre, genel merkez üyeleri ve sayıları, toplanma yerleri ve nasıl toplandıkları, nasıl seçilip görevlendirildikleri kesin olarak gizli ve saklı tutulur. Bir de, en ufak bir gizi açığa vuran ya da Karakol Cemiyetine tehlike getiren, dahası, tehlike getirici bir kuşku uyandıran, hemen idam olunur.

Genel Görevler Yönetmeliğinde de, "bir ulusal ordu"dan söz ediliyor ve: "Bu ordunun başkomutanı ve genelkurmay başkanı, ordu, kolordu ve tümen komutanları ve kurmayları seçilmiş ve atanmış olup gizli ve saklı tutulur, Bunlar, görevlerini gizli olarak yaparlar." deniliyor.

Baylar, hemen komutanları uyardım; bu tüzük ve yönetmelik hükümlerini kesinlikle uygulamamaları gerektiğini ve bu girişimin kaynağını araştırmakta olduğumu bildirdim.

Sivas'a varışımdan sonra, oraya gelen Kara Vâsıf Bey'den anladım ki, bu işi yapan kendisi ve bazı arkadaşları imiş.

Kesinlikle böyle bir davranış doğru değildi. Herkesi idamla korkutarak, bilinmeyen bir merkezin, bilinmeyen bir başkomutanın, bilinmeyen birtakım komutanların buyruklarına uymaya zorlamak çok tehlikeli idi. Gerçekten, orduda görevli herkeste hemen birbirlerine karşı güvensizlik ve bir korku başladı. Örneğin, herhangi bir kolordu komutanının: "Benim komutam altındaki kolordunun acaba saklı ve gizli komutanı kimdir? Bu gizli komutan acaba ne zaman ve nasıl komutanlığı ele alacak ve acaba bana karşı nasıl davranacak?" gibi haklı birtakım kuruntulara kapılması beklenilmez değildi.

Sivas'ta Kara Vâsıf Bey'e, gizli merkezin, gizli başkomutanın ve gizli genelkurmay başkanının kimler olduğunu sorduğum zaman: "Hepsi siz ve arkadaşlarınızdır" yanıtını vermişti. Bu, beni büsbütün şaşırtmıştı. Bu karşılık, elbette akla ve mantığa uygun olamazdı. Çünkü, hiç kimse bana böyle bir düzen ve kuruluştan söz açmış ve benden bu iş için izin almış değildi

Bu derneğin daha sonra, özellikle İstanbul'da, bu ad altında çalışmasını sürdürmeye çabaladığı anlaşıldığına göre, iyi niyetle kurulduğu ve sıkışınca bize vermek zorunda kaldıkları bilgilerin doğruluğu ileri sürülemez.

1918 - Musul'un İngilizler tarafından işgal edilmesi.

Atatürk'ün, Adana'dan Sadrazam Ahmet İzzet Paşa'ya "Mondros Ateşkes Antlaşması"nın bazı maddelerinin açıklanmasını ve ne gibi önlemler alınmasının düşünüldüğünü soran telgrafı: "...Toros tünellerinin müttefikler tarafından işgali hakkındaki maddenin açıklanması lâzımdır. ...İşgalin mahiyeti, tünel işletmesini de kapsamakta mıdır? Yoksa muhafaza tertibatından mı ibaret kalacaktır? Toros tünellerini tutacak işgal kuvvetinin miktarı nedir ve nereden gelecektir?" [Kocatürk]

İngilizlerin, İskenderun'a bir heyet göndererek limandaki mayınların temizlenmesini ve bunu takiben karaya asker çıkaracaklarını bildirmeleri.

İskenderun'a gelen İngiliz ve Fransız subayları, İskenderun'a kuvvet çıkarılacağını bildirdi.
Mustafa Kemal Paşa bunu reddetti.

Yıldırım Orduları Grup Komutanı Mustafa Kemal Adana'da.

1918 - Armistice with Austria-Hungary signed.
With Turkey having already signed an armistice, Germany was left to confront the Allies alone for the remaining days of the war.

1916 - Allied offensive on the Salonika Front.

1915 - İstanbul'dan Gelibolu'ya gelen Ayan ve Mebusan Heyeti'nin, Anafartalar Grubu Karargâhı'na giderek Atatürk'ü ziyareti, Atatürk'le beraber cepheyi gezmeleri.

1914 - İngiliz-Fransız donanması'nın Çanakkale'nin dış tabyaları bombalaması.

İngiliz ve Fransız harp gemilerinin, Boğaz girişindeki tabyaları topa tutması. Düşmanın, Çanakkale Boğazı'na yönelen ve Ertuğrul, Seddülbahir, Kumkale ve Orhaniye tabyalarını hedef alan bu ilk deniz taarruzu, ilerki aylarda da tekrarlanacaktır.

İngilizlerin Basra Körfezine asker çıkarması.

1914 - Initial naval bombardment of Gallipoli.

Dardanelles naval operations: Royal Navy squadron, including the battlecruisers HMS Indomitable and HMS Indefatigable, bombard the Turkish forts at the entrance to the Dardanelles.

Montenegro declares war on the Ottoman Empire.

1892 - Mehmet Akif Ersoy, bugün elde bulunan ve Bağdatlı Ruhi'ye nazire olarak yazılan ilk şiiri "Destur"u kaleme aldı.



Değeri Değere Değen Kavrar...

Benzer Konular (5)

5496

Yanıtlar: 0
Gösterim: 359

674

Yanıtlar: 0
Gösterim: 5973

5505

Yanıtlar: 0
Gösterim: 386

1078

Yanıtlar: 55
Gösterim: 13049

5514

Yanıtlar: 1
Gösterim: 362

Clicky