Natron Gölü?

Natron Gölü? Natron Gölü Nerede? Natron Gölü Özelliği Ne? Natron Gölü Lanetli mi?Afrika' da bulunan bu göl, ilginç özelliğiyle dikkatleri üzerine çekmiştir. Tanzanya' da bulunan Natron Gölü, içinde veya çevresinde ölen...

Başlatan: Maui - Güncelleme: 26 Kasım 2020, 12:14:45 - Gösterim: 951

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

26 Kasım 2020, 12:14:45 Son düzenlenme: 01 Mart 2021, 19:19:52 KeReM @
Natron Gölü?


Natron Gölü? Natron Gölü Nerede? Natron Gölü Özelliği Ne? Natron Gölü Lanetli mi?


Afrika' da bulunan bu göl, ilginç özelliğiyle dikkatleri üzerine çekmiştir. Tanzanya' da bulunan Natron Gölü, içinde veya çevresinde ölen canlıların cesetlerini mumyalıyor. Doğal olarak gerçekleşen bu olay, burada ölen canlıların yaşamları boyunca sürdürdükleri canlılık formlarında şekilli kalmasını sağlıyor. Nitekim ölen canlılar ya öldükleri şekilde sanki taşlaşmış gibi duruyor ya da kısmen çürüyüp neredeyse ölmeden önceki son şekline benzer şekilde bir görünüm sergiliyor.

 

Bu olayın sebebinin bilimsel bir açıklaması, tabii ki mevcut. Ancak buradaki bazı bilinçsiz insanlar şehir efsanelerine inanıp
sanki bu göle dokunan taş kesiliyormuşçasına bir tavır ve inanış sergiliyorlar. Durum kesinlikle böyle değildir. Nitekim buradaki ekosistem çeşitliliği de bir hayli fazladır. Flamingolar burayı hali hazırda çiftleşme üssü olarak kullanıyorlar. Ayrıca birçok kuş ve balık türü bu gölde yaşamına devam ediyor. Buraya adapte olmuş canlılar yaşamlarını sağlıklı bir şekilde sürdürüyor. Hatta bazı canlılar göl yüzeyinde geçici oluşan adacıklarda yaşıyor. Canlıların öldükten sonra doğal olarak mumya şeklini almasını sağlayan olay ise bu gölün pH değerinin yüksek olmasından kaynaklanıyor. Bu pH yani asit ve baz değeri 10.5 seviyesinde. Bunun bilimdeki karşılığı, çok yüksek bazik yani alkalin yaşam alanı demek. Bu değeri bu kadar yüksek tutan gölün çevresine göre biraz alçakta kalması. Dolayısıyla etrafındaki yükseltilerde mevcut olan birçok mineral bu göle doluyor. Özellikle sodyum karbonat oranı bir hayli fazla. Bu da mumyalamada kullanılan maddelerden biri. Dolayısıyla burada ölen canlıların vücutlarına, doğal mumya etkisi yaratılıyor. Bu pH değeri o kadar fazla ki, bir insan bu göle girse derisi ve gözleri yanar. Ancak canlılık özelliğini yitirdiğinde mumyalama görevi üstlenir. Gölün sıcaklığı zaman zaman 41 dereceyi bulabiliyor. Yani bu göl termal özelliktedir. Gölün bir diğer özelliği ise 1950′ li yıllara kadar keşfedilmemiş olması. Yerel halk dışında ki bu kesim oldukça az sayıda; göl o tarihlere kadar bilinmiyordu. Dolayısıyla doğallığı çok az bozulmuş ve çevresine göre çok iyi izole olmuş.

 

Yakın bir tarihte buradaki mumyalanmış canlı cesetlerini fotoğraflayan Brandt, bu gölle alakalı yazdığı kitapta şunları söylüyor:

" Natron Gölü'nün etrafında yıkanmış, kuşlardan yarasalara kadar birçok tür keşfettim. Kimse ölüm sebeplerini bilmiyor ancak su çok yüksek soda ve tuz içeriğine sahip. Öyle ki, Kodak film kutularımın boyalarını bile saniyeler içerisinde çıkarabiliyordu. Sahilin kıyısında bulduğum bu hayvanları aldım ve onları sanki o halleriyle yaşıyorlarmış gibi, ölmeden önce, normalde duracakları pozisyonlarına koydum, böylece bir nevi hayata döndürdüm. Ölüm içerisinde yeniden canlandırılmış gibi. "

Alıntıdır.
Kerem imza


Deli tarafıma denk gelmeyin, zira orada ben bile hükümsüzüm...



Kuzey Tanzanya yakınlarında bulunan Natron Gölü (Lake Natron), içinde ve çevresinde ölen canlıları mumyalamasıyla tanınırken bu durumun bilimsel sebeplerden kaynaklandığı ispatlanmıştır. Natron Gölü'nün her ne kadar "dokunanı, yakınındaki, ziyaretçisini taşa çeviriyor" gibi rivayetleri bulunsa da bu durum, gölün pH yani asit ve baz değerinin 10.5 olmasından kaynaklanmaktadır. Gölde ölen hayvanlar öldüğü şekilde kalırken bazen de çürüyüp ölmeden önceki şekline benzer şekilde mumyalaşmaktadır.

Sodyum karbonat, sodyum hidroksit içeren Natron Gölü aynı zamanda sodyum sülfatta içerirken, bu durum bazik (alkalin yani amonyak) yaşam alanı yani asitikle reaksiyon veren ortamı sağlamaktadır. Göl de alçakta olduğundan dolayı etrafındaki yükseltilerdeki mineraller Natron'a akmakta ve Antik Mısır'da mumyalamada kullanılan sodyum karbonat ve diğer mineralleri doğal şekilde yaratmaktadır. Sonuç olarak gölün sıcaklığı 60 dereceyi bulmakta (yağışlara göre değişir) ve bu durum yüksek pH derecesiyle birleşince canlıların yaşayamayacağı bir alan oluşturmaktadır. Natron Gölü'nde aynı zamanda bir ekosistem çeşitliliği de bulunurken, burası flamingoların çiftleşme alanıdır. Çeşitli kuş ve balık türleri de adapte olmuş şekilde gölde bulunurken, diğer canlıların taşlaşmış görüntüsü pH değerine uyum sağlayamamış olmasından gelmektedir.

Natron Gölü tüm özelliklerinin aksine doğaüstü yüzey güzelliğiyle de ilginç fotoğraflar ortaya çıkarmıştır. Gölde birçok canlı, tehlikeyi farketmeyerek ölmüş ve bunların bir kısmı da kıyıya vurmuştur. Gölün çok yüksek soda ve tuz özelliğinden dolayı kuruyan, sertleşen ve kireçleşen canlılar doğal bir heykele dönüşürken bunlar bütünen canlı hayvanların bedenlerinden oluşmuştur. 1966 İngiltere doğumlu bir fotoğrafçı olan Nick Brandt, gölde mumyalaşmış canlıları onları ölmeden önceki pozisyona koyarak fotoğraflamış ve bu olayı fotoğraflayan (muhtemelen keşfeden de kendisi) ilk kişi olmuştur. Brandt'ın film kutularının boyalarını bile silen gölün yakıcı etkisi, yansıtıcı özelliği nedeniyle de hayvanları şaşırtıp ölüme sürüklemiştir. Bunları canlandırma şeklinde fotoğraflayan Brandt ise onları "bir nevi yaşama döndürdüğünü" söylemiştir.

Kerem imza


Deli tarafıma denk gelmeyin, zira orada ben bile hükümsüzüm...

Benzer Konular (5)

Clicky