Merhaba, web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize üye olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.

Web sitemize ÜYE OLMADAN konulara cevap verebilir ve anketleri oylayabilirsiniz. Konu açmak ve içeriklerden daha kapsamlı faydalababilmek için lütfen üye olun ya da giriş yapın.

Atatürk'ten Düşünceler - H

(HAKİKAT) GERÇEK« Meseleleri hâdiselere göre değil, aslında olduğu gibi ele almak lâzımdır. »(1924)« Hakikati konuşmaktan korkmayınız »(1926)« Vaziyeti muhakeme ederken ve tedbir düşünürken acı olsa da, hakikati görmekten bir...

Başlatan Asrevya, 23 Ocak 2023, 23:59:24

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Atatürk'ten Düşünceler - H

(HAKİKAT) GERÇEK

« Meseleleri hâdiselere göre değil, aslında olduğu gibi ele almak lâzımdır. »

(1924)

« Hakikati konuşmaktan korkmayınız »

(1926)

« Vaziyeti muhakeme ederken ve tedbir düşünürken acı olsa da, hakikati görmekten bir an geri kalmamak lâzımdır. Kendimizi ve birbirimizi aldatmak için lüzum ve mecburiyet yoktur. »

(1927)

« ...Çok söz, uzun söz bir şey için söylenir: Hakikati anlamayanları hakikate getirmek için... »

9/10.08.1928, İstanbul Sarayburnu Parkı, TürkYazı İnkılâbı Hakkında Konuşma.

HAKİMİYET

« ...Korku üzerine hâkimiyet kurulamaz. Toplara dayanan hâkimiyet sürekli olmaz. Böyle bir hâkimiyet ve hatta diktatörlük, ancak ihtilal ortamında geçici bir zaman için lazım olur... »

30.11.1929, Vossische Zeitung Muhabirine Demeç.

HALİFE

«İstanbul'da saltanat ve zevklerinin, çıkarlarının devam ettirilmesini düşmanların anavatanımızı istila etmek emellerine uydurmakta, onlarla işbirliği yapmakta, düşman devletlerin her isteğine boyun eğmekte asla tereddüt göstermeyen, vicdanları sızlamayan, milletimizin hür ve müstakil yaşama azmini kırma için hainane teşebbüslerden çekinmeyen sultan ve halifelerin artık bu vatanda asla yeri yoktur ve olamaz. »

26.08.1925, İnebolu'da Bir Konuşma.

HALK

HALKÇILIK

« Bizim görüşümüz ki halkçılıktır, kuvvetin, kudretin, egemenliğin, yönetimin doğrudan doğruya halka verilmesidir, halkın elinde bulundurulmasıdır. »

17.07.1920, T.B.M.M.

« ...Zannederim bugün ki varlığımızın asıl niteliği, milletin genel eğilimlerini ispat etmiştir, o da halkçılıktır ve halk hükûmetidir. Hükümetlerin halkın eline geçmesidir... »

17.07.1920, T.B.M.M.

« ...Halkçılık, toplumsal düzenin çalışmasına, hukukuna dayandırmak isteyen bir sosyal sistemdir. Efendiler biz bu hakkımızı korumak, istiklâlimizi emin bulundurabilmek için genel kurulumuzca, milli kurulumuzca bizi mahvetmek isteyen emperyalizme karşı ve bizi yutmak isteyen kapitalizme karşı milletçe savaşmayı gerekli gören bir yolu takip eden insanlarız. »

(1921)

« İç siyasetimiz de ilkemiz olan halkçılık, yani milletin bizzat kendi geleceğine sahip olması esası anayasamız ile tesbit edilmiştir. »

(1921)

« Halkçılık teşkilâtı en ufak daireye kadar yaygınlaştırıldığı takdirde sonucun daha büyük ve verimli olacağına şüphe yoktur. Memleket ve milletin içinde bulunduğu zorlukları ve harp halini de düşünürsek meclisin çalışmalarının sonucu ve oradaki başarısını takdir etmemek mümkün değildir. »

10.01.1922, Vakit Başyazarı Ahmet Emin İle Mülâkat.

HALK DEVLETİ

« ...Türkiye devleti bir halk devletidir, halkın devletidir. Mazideki kuruluşlar ise bir şahıs devleti idi, şahısların devleti idi. »

13.08.1923, T.B.M.M., 2. Toplanma Yılını Açarken.

HALK HÜKÜMETİ

« ...Bizim hükûmetimiz demokratik bir hükûmet değildir, sosyalist bir hükûmet değildir ve hakikaten kitaplarda mevcut olan hükûmetlerin, bilimsel yapıları itibarıyla hiçbirine benzemeyen bir hükûmettir. Fakat millî hakimiyeti, millî iradeyi tecellî ettiren tek hükûmettir, bu mahiyette bir hükûmettir! Sosyoloji noktasından bizim hükûmetimizi, ifade etmek lâzım gelirse, halk hükûmeti deriz. »

01.12.1921, T.B.M.M.

« Şurası unutulmamalı ki, bu idare tarzı, bir bolşevik sistemi değildir. Çünkü, biz ne Bolşevikiz, ne de Komünist; ne biri, ne diğeri olamayız. Çünkü, biz milliyetçi ve dinimize hürmetkârız. özetle, bizim hükümet şeklimiz, tam bir demokrat hükûmettir. Ve dilimizde bu hükümet, « halk hükûmeti » diye anılır. »

02.11.1922, Le Petit Parisien Muhabirine Demeç.

HALK İDARESİ

« ...Milletimizin bugünki idaresi, hakiki mahiyeti ile bir halk idaresidir. Ve bu idare tarzı, esası meşveret (danışma) olan Şûra idaresinden başka bir şey değildir... »

03.01.1922, General Frunse'nin Ziyafetinde.

« ...Herhalde halkımızı idare ile yakından ilgilendirmek, yani idareyi doğrudan doğruya halkın eline verebilecek bir idare şeklini tesis etmek hem milli hakimiyetin hakiki olarak temsili ve hem de bu sayede halkın benliğini anlaması itibarıyla gerekli idi. İşte bu düşüncelerin, bu araştırmaların ilhamı olarak proje yapılmıştı... »

10.01.1922, Vakit Başyazarı Ahmet Emin İle Mülâkat.

HALK TEŞKILĀTİ

« ...Teşkilat baştan sona kadar halk teşkilatı olacaktır. Genel idareyi halkın eline vereceğiz. Bu toplumda hak sahibi olmak, herkesin gayretli olması esasına dayanacaktır. Millet hak sahibi olmak için çalışacaktır. »

10.01.1922, Vakit Başyazarı Ahmet Emin İle Mülâkat.

HARB

« Her zamandan daha ziyade inanıyorum ki, harp pahalı bir iştir. Harbin sürüklediği facialar ve dehşetten üzgünüm. Fakat harp etmeden elimizdeki silahları bıraktığımız zaman tamamen harap olacağımızı da biliyorum. »

Ağustos 1921, Associated Muhabirine Demeç.

« Derhal şu veya bu sebepler için milleti harbe sürüklemek taraftarı değilim. Harp zorunlu ve hayati olmalı. Hakiki kanaatim şudur: milleti harbe götürünce vicdanımda azap duyamamalıyım. Öldüreceğiz diyenlere karşı ölmeyeceğiz diye harbe girebiliriz. Ama millet hayatı tehlikeye düşmeyince, harp bir cinayettir. »

16.03.1923, Adana Çiftçileriyle Konuşma.

« ...Bir harp oyunu yapmak suretiyle, vatanın ve milletin yüksek menfaatlerinin müdafaasını beraber göz önünde bulunduracağız. Bu çalışmamızda son senelerin başarılarla dolu muharebelerinin, meydan muharebelerinin, cumhuriyet ordusuna ve onun kıymetli komuta heyetine kazandırdığı tecrübelerin sonucunu inceleyeceğiz. Dünyanın fen ve sanatta en son gelişmelerini göz önünde bulunduracağız... »

15.02.1924, İzmir, Ordu İleri Gelenleri İle Konuşma.

« ...Harp, muharebe, nihayet meydan muharebesi yalnız karşı karşıya gelen iki ordunun çarpışması değildir. Milletlerin çarpışmasıdır. Meydan muharebesi milletlerin bütün mevcudiyetleriyle, ilim ve fen sahasındaki seviyeleriyle, ahlaklarıyla, harslarıyla, hulâsa bütün maddi ve mânevi kudret ve faziletleri ve her türlü vasıtalarıyla çarpıştığı bir imtihan sahasıdır. Bu sahada, çarpışan milletlerin hakiki kuvvet ve kıymetleri ölçülür... »

30.08.1924, Dumlupınar'da Konuşma.

« Eğer harp bir bomba patlaması gibi birdenbire çıkarsa milletler, harbe engel olmak için, silâhlı mukavemetlerini ve mâlî kuvvetlerini saldırgana karşı birleştirmekte tereddüt etmemelidirler. En hızlı ve en etkili tedbir, muhtemel bir saldırgana, saldırının yanına kâr kalmayacağını açıkça anlatacak uluslararası teşkilatın kurulmasıdır. »

21. 06. 1935, Gladys Baker'a Demeç

HARP SANAYİİ

« Bilhassa harp sanayii ve fabrikalarının çalışmasını özel bir takdir ile anmayı bir borç bilirim. Bu son sene içinde bu fabrikaların eksikleri kademe kademe tamamlanmıştır. Bugün her türlü ihtiyacın üretimi mümkün hale gelmiştir. Yeni kurulan mermi ve fişek fabrikalarında bol miktarda topçu ve piyade caphanesinin ve bombasının hazırlanması ve üretiminde başarı sağlanmıştır. »

01.03.1922, T.B.M.M., 3. Toplanma Yılını Açarken.

« Azim ve imanımız önünde yıkılarak silâh, mühimmat ve araçlarını savaş meydanında terke mecbur olan Yunan ordusunun bıraktıklarından istifade olunarak değişik merkezlerde yeni ve yedek silâh ve cephane depolarımız ve fabrikalarımız kurulmuştur. Bu genişlikte kurulan ve gün geçtikçe daha çok genişleyen ve mükemmelleşen askerî kurumlara lâzım olan fenni beyinler yetiştirilmesi için de hazırlıklarda bulunulmaktadır. »

01.03.1923, T.B.M.M., 4. Toplanma Yılını Açarken.

« ...Harp sanayii tesisatımızı, daha ziyade gelişmesi ve genişlemesi için alınan tebirlere devam edilmeli ve endüstrileşme mesaimizde de ordu ihtiyacı ayrıca göz önünde tutulmalıdır. »

01.11.1937, T.B.M.M., 5. Dönem, 3. Toplanma Yılını Açarken.

« Bundan sonrası için, bütün uçaklarımızın ve motorlarının memleketimizde yapılması ve hava harp sanayimizin de, bu esasa göre geliştirilmesi gerekir. Hava kuvvetlerinin kazandığı önemi göz önünde tutarak, bu çalışmayı plânlaştırmak ve bu konuyu lâyık olduğu önemle milletin nazarında canlı tutmak lâzımdır. »

01.11.1937, T.B.M.M., 5. Dönem, 3. Toplanma Yılını Açarken

HARF İNKILĀBI

« ...Çok işler yapılmıştır, ama bugün yapmaya mecbur olduğumuz son değil, ancak çok lüzumlu bir iş daha vardır. Yeni Türk harflerini çabuk öğrenmelidir. Vatandaşa kadına, erkeğe, hamala, sandalcıya öğretiniz. Bunu vatanseverlik ve milliyetseverlik vazifesi biliniz... »

9/10.08.1928, Yeni Yazı İnkılabı Hakkında.

« ...Bizim uyumlu, zengin dilimiz yeni Türk harfleriyle kendini gösterecektir; Asırlardan beri kafalarımızı demir çerçeve içinde bulundurarak, anlaşılmayan ve anlayamadığımız işaretlerden kendimizi kurtarmak, bunu anlamak mecburiyetindesiniz... »

9/10.08.1928, İstanbul Sarayburnu Parkı, Türk Yazı İnkılâbı Hakkında Konuşma.

« Az zaman sonra, yeni Türk harfleriyle, gözler kamaştırıcı Türk manevî ilerlemesinin ulaşabileceği güç ve saygının uluslararası düzeyini gözlerimi kapayarak şimdiden o kadar parlak görüyorum ki, bu manzara beni kendimden geçiriyor. »

23.08.1928,Anadolu Ajansı Muhabirine Demeç.

«.Büyük milletimizin bir kat daha gelişmesini ve yükselmesini temin edecek olan yazı inkılâbı... »

16.09.1928,İstanbul , Belediye Başkanına Demeç.

« ...Meclisinizin en büyük eseri olan Türk harfleri, memleketin genel hayatına tamamen uygulanmıştır. İlk zorluklar, milletin fikir kuvveti ve medeniyete olan sevgisi sayesinde kolaylıkla yenilmiştir... »

01.11.1929, T.B.M.M., 3. Dönem, 3. Toplanma Yılını Açarken.

HARİTA DAİRESİ

« ...Milli Savunma Bakanlığı'nda faaliyete başlayan harita dairesi ordunum bütün harita ihtiyacını karşılamaya muvaffak olmuştur. Bundan sonraki çalışma ile memleketin daha mükemmel haritalarını hazırlayacaktır... »

01.03.1922, T.B.M.M., 3. Toplanma Yılını Açarken.

HATİP

«...hutbeyi îrat eden hatiptir. Yani söz söyleyen demektir... »

07. 02. 1923, Balıkesir'de Halkla Konuşma.

HAVACI

« Havacılarımız, bütün ordu ve donanmamız gibi vatanı korumaya yetenekli kahramanlardır. Büyük millet, bu soylu evlâtlarıyla kendini mutlu sayabilir. »

01.11.1935, T.B.M.M., 5. Dönem, 1. Toplanma Yılını Açarken

HAVACILIK

« Bizim dünyamız - bilirsiniz - topraktan, sudan ve havadan unulmuştur. Hayatın da, esas unsurları, bunlar değil midir? Bu unsurlardan birinin eksikliği, yalnız eksikliği değil, sadece bozukluğu, hayatı imkansız kılar. Hayatı, hele ulusal hayatı seven, onu korumak isteyen; yurdunun topraklarına, denizlerine olduğu gibi, havasına da ilgisini, hergün biraz daha çoğaltılmalıdır. »

03. 05. 1935, Havacılık Hakkında Konuşma.

« ...Türk çocuğu; Her işte olduğu gibi, havacılıkta da, en yüksek düzeyde, gökte, seni bekleyen yerini, az zamanda, dolduracaksın. Bundan, gerçek dostlarımız sevinecek, Türk ulusu mutlu olacaktır. »

03.05.1935, Havacılık Hakkında Konuşma.

HAYAT

« ...Hayat mücadeleden ibaretlir. Bundan dolayı hayatta yalnız iki şey vardır. Galip olmak, mağlup olmak. »

18.03.1923, Tarsus'da Gençlerle Konuşma.

« ...Hayatta tam zevk ve saadet, ancak gelecek nesillerin şerefi, varlığı, saadeti için çalışmakta bulunabilir... »

17. 03. 1937, Ankara Palas. Romanya Dışişleri Bakanı Antonescu ile Konuşma

HİLAFET

« Hilâfeti muhafaza edeceğiz. Şu şartla ki, Büyük Millet Meclisi ve millet, hilâfetin dayanacağı bir mesnet ve kuvvet olacaktır. »

02.11.1922, Bursa, Le Petit Parisien Muhabirine Demeç.


« ...Esasen bu mesele yalnız Türkiye'ye ait olmayıp bütün islâm alemini ilgilendiren bir meseledir. »

02.11.1922, Bursa, Le Petit Parisien Muhabirine Demeç.

« ...Bütün İslâm aleminin gerçek kurtuluşuna kadar varlığını korumayı görev bildiğimiz hilâfet makamı Türkiye Devleti'nin ne istiklâli, ne idaresi ve ne de hakimiyeti ile zıtlık teşkil etmez. Bu makam ve bu makamda oturan kişinin varlığı, sebebiyet verilmedikçe sakıncaların kaynağı olarak düşünülemez. Fakat şurası kesinlikte bilinmelidir ki, herhangi bir makam ve şahıs tarafından bu sakınca doğurulduğu gün orada teori biter, pratik ve uygulama başlar. »

18.01.1923, İzmit Halkı İle Konuşma.

« ...Bu makamı Türkiye milletinin hakimiyetini ihlâl edecek bir makam diye anlamak doğru değildir. Bugün halife olan kişinin bizim ile beraber aynı gerçekleri takdir buyurduğunu zannederim. Ancak bir sakınca ortaya çıkarsa yalnız bu makama atfetmek lazım gelmez. Bunu yapmak için her şeyden önce, fikirlerini şeriat görünümüne sokan bazı cahiller, menfaatperestler ve dalkavuklar ortaya çıkabilir. Bunların yapacağı telkinleri ve mahiyetini evvelden tanıyıp ona göre gerekli hazırlığı yapmak her ferdin ve milletin görevidir... »

18.01.1923, İzmit Halkı İle Konuşma.

« ...Bütün İslâm milletleri üzerinde yüce ruhî görevini ifa eden halife fikri, gerçeklerden değil, kitaplardan çıkmış bir fikirdir... »

29. 10. 1923, Fransız Muhabiri Maurice Pernot'ya Demeç.

« ...Tarihimizin en mesut devresi hükümdarlarımızın halife olmadıkları zamandır. Bir Türk padişahı, her nasılsa hilafeti kendine maletmek için nüfuzunu, itiyadını, servetini kullandı. Bu sırf bir tesadüf eseridir. Peygamberimiz öğrencilerine dünya milletlerine İslâmiyeti kabul ettirmelerini emretti, Bu milletlerin hükûmeti başına geçmelerini emretmedi. Peygamberin zihninden asla böyle bir fikir geçmemiştır. Hilafet demek, idare, hükûmet demektir. Hakikaten vazifesini yapmak, bütün Müslüman milletlerini idare etmek isteyen bir halife, buna nasıl muvaffak olur? İtiraf ederim ki, bu koşullar içinde beni halife tayin etseler, derhal istifamı verirdim. »

29.10.1923, Fransız Muhabiri Maurice Pernot'ya Demeç.

« Hilafetle beraber Türkiye'de mevcut olan Ortodoks ve Ermeni kiliseleri, patrikhaneleri ve Musevi hahamhanelerinin ortadan kaldırılması lazımdır. Hilafet ve bu muhtelif patrikhaneler asırlardan beri ruhani yetkilerinin sınırları dışında çok büyük ayrıcalıklar aldılar. Halkın anlayışına dayanarak bahşedilen hukuk dışı ayrıcalıklar ile cumhuriyet idaresinin uygulanması mümkün değildir... »

04.05.1924, New York Herald Tribune Muhabirine Demeç.

« Hilâfet, geçmişin bir rüyası olup, zamanımız da varlık nedeni yoktu... »

25.11.1924, Matin Gazetesi Yazarı Madam Titaniya'ya Demeç.

HOCA

« ...Her sarıklıyı hoca sanmayın, hoca olmak sarıkla değil, dimağladır. »

16. 03. 1923, Adana Esnaflarıyle Konuşma.

HUKUK İNKILÂBI

« Büsbütün yeni kanunlar vücuda getirerek hukukî esasları temelinden değiştirmek teşebbüsündeyiz. Ve yeni hukukî esaslar ile alfabesinden tahsile başlayacak bir yeni hukuk neslini yetiştirmek için bu kurumları açıyoruz. Bütün bu uygulamalardaki dayanağımız milletin anlayış, kabiliyeti ve kesin arzusudur. Bu teşebbüslerde arkadaşlarımız, yeni hukuku, bizimle beraber, bahsettiğim mahiyette anlatmış olan güzide hukukçularımızdır. »

05.11.1925, Ankara Hukuk Fakültesinin Açılışında Yapılan Konuşma.

HUTBE

« ...Efendiler, hutbe demek insanlara hitap etmek, yani söz söylemek demektir. Hutbenin mânası budur... »

07.02.1923, Balıkesir'de Halkla Konuşma.

« ... Hutbe okuyan kişilerin siyasî, sosyal ve medenî gelişmeleri her gün takip etmeleri zaruridir. Bunlar bilinmediği takdirde halka yanlış telkinat verilmiş olur. Bundan dolayı hutbeler tamamen Türkçe ve zamanın şartlarına uygun olmalıdır... »

07.02.1923, Balıkesir'de Halkla Konuşma.

« ...Hutbeden maksat ahalinin aydınlatılması ve yol gösterilmesidir, başka birşey değildir. Yüz, iki yüz, hatta bin sene evvelki hutbeleri okumak, insanları cehalet ve gaflet içinde bırakmak demektir. Hutbe okuyan kişilerin herhalde halkın kullandığı dille görüşmesi uygundur... »

07.02.1923, Balıkesir'de Halkla Konuşma.

HÜKÜMET

« ...Hükümetin iki hedefi vardır. Biri milletin korunması, ikincisi milletin refahını temin etmek... »

16.03.1923, Adana İlerigelenleriyle Konuşma.

« Milletlerden ibaret olan toplumlar, birer hükümet teşkili mecburiyetindedirler. Ama bu mecburiyet toplumun kendini muhafaza etmesi içindir Hükümetlerin kuruluş gayesi, kavramı, bundan ibarettir... »

23.03.1923, Afyonkarahisar Beledîye Meclisi Üyeleriyle Konuşma.

HÜRRİYET

« Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve çöküş vardır. Her ilerlemenin ve kurtuluşun anası Hürriyet'tir. »

1906, Vatan ve Hürriyet Cemiyetinin Selanik Şubesini Kurarken.

« Hürriyet ve istiklâl benim karakterimdir. Ben milletimin ve büyük atalarım en kıymetli mirasından olan istiklâl aşkı ile yaratılmış bir adamım .Çocukluğumdan bugüne kadar ailevi, hususi ve resmi hayatımın her safhasını tanıyanlarca bu aşkım bilinmektedir. Bence bir millette şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın var olması ve devam etmesi, mutlak o milletin hürriyet ve istiklâline sahip olmasıyla mümkündür. Ben şahsen bu saydığım niteliklere çok önem veririm ve bu niteliklerin kendimde varlığını iddia edebilmek için, milletimin de aynı nitelikler ile donanmış olmasını şart ve esas bilirim... »

22.04.1921, Hakimiyet-i Milliye.

« ...Eğer bazen ihtiyatkar hareket ediyorsak, aşırı ölçüde şüpheli davranıyorsak, bize çok pahalıya malolan hürriyetimizi kaybetmek hususundaki korkumuzdandır. Bu hürriyetin bir küçük kısmını sakat etmektense, hepsini birden feda etmeyi tercih ederiz. »

29.10.1923, Fransız Muhabiri Maurice Pernot'ya Demeç.


Kaynak: Türk Kültürünü ve Tarihini Yaşatma Derneği. Daniel Dumoulin - Ali Kaman - Ece Develi - Hüseyin Develi



Değeri Değere Değen Kavrar...

Benzer Konular (5)

5512

Yanıtlar: 0
Gösterim: 365

5497

Yanıtlar: 0
Gösterim: 365

5506

Yanıtlar: 0
Gösterim: 340

5501

Yanıtlar: 0
Gösterim: 360

5511

Yanıtlar: 0
Gösterim: 353

Clicky