Anlatım Teknikleri’ ve 'Anlatım Biçimleri

Yazılan her tür metinde karşı tarafa aktarılan olayların ve kavramların en doğru şekilde ifade edilmesi için kullanılan bazı biçimler ve teknikler vardır. Hem metni en doğru şekilde yazmak hem de metni en doğru şekilde anlamak...

Başlatan: Kerem - Güncelleme: 16 Mayıs 2023, 06:58:24 - Gösterim: 230

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Anlatım Teknikleri’ ve 'Anlatım Biçimleri


Yazılan her tür metinde karşı tarafa aktarılan olayların ve kavramların en doğru şekilde ifade edilmesi için kullanılan bazı biçimler ve teknikler vardır. Hem metni en doğru şekilde yazmak hem de metni en doğru şekilde anlamak için bilmemiz gereken anlatım teknikleri ve anlatım biçimleri nelerdir gelin yakından bakalım.

Pek çok kişi kendini sözlü olarak en doğru şekilde ifade ettiğini söyler ancak bazıları için bu yöntem yazmaktan geçer. Hele bir de bu yazılar sevildiyse o kişi yazar olur gider. Elbette kişinin yazar olmasını onun doğuştan gelen yeteneklerine bağlayabiliriz ama bir de işin teknik boyutu var. Metinde kullanılan anlatım teknikleri ve anlatım biçimleri son derece önemlidir.
WERBUNG

Kaleme alınan metnin türüne göre yazar, anlatım teknikleri ve anlatım biçimlerinden kendine en uygun olanları mutlaka kullanır. Zaten profesyonel bir yazar olmasak bile hepimiz ister istemez bu tekniklerden bazılarını uyguluyoruz çünkü iyi bir okur olmak için de aslında bu tekniklere hakim olmak gerekir. Uzatmayalım, en iyisi gelin anlatım tekniklerine ve anlatım biçimlerine yakından bakalım.


Öncelikle metinde kullanılan temel anlatım biçimlerine bakalım:
  • Betimleyici anlatım
  • Öyküleyici anlatım
  • Açıklayıcı anlatım
  • Tartışmacı anlatım



Betimleyici anlatım:

Betimleme olarak da bilinen betimleyici anlatım, adından da anlaşılacağı üzere aktarılan olayların ya da kavramların okuyucunun zihninde tam olarak canlanacak şekilde anlatılmasıdır. Tıpkı bir resim çizer gibi gözlemler sonucu elde edilen tüm bilgiler olabilecek en detaylı şekilde anlatılarak okuyucunun her bir ayrıntıyı zihninde canlandırması hedeflenir.

Örnek;
Tarla, baştanbaşa insan ve tınazlarla örtülüydü. Sık, yüksek boylu çavdar tarlasının biçilmiş bölümlerinde orakçı kadının sırtı; demet yaparken, parmakları arasında sallanan başaklar; çocuğunun gölgedeki beşiğine eğilen kadın ve peygamber çiçekleriyle örtülü tarlada toplanmış ekin demetleri görünüyordu. Öte yanda, ceketsiz, gömlekli köylüler, kızışmış kuru tarlada toz kaldırarak, araba üstünde ayakta durarak demetleri yerleştiriyorlardı.


Öyküleyici anlatım:

Öyküleme olarak da bilinen öyküleme, gerçek ya da kurgu bir olayın hikayeleştirilerek anlatılmasıdır. Betimleme ile sık sık karıştırılır ancak öyküleyici anlatımda zaman, mekan ve kişiler belliyken betimleyici anlatımda sanki zaman durmuş gibi ana kişiler ya da ana mekan ayrıntılı biçimde anlatılır. Betimleme bir fotoğraf, öyküleme ise bir kısa filmdir.

Örnek;
Köyde on gün kaldıktan sonra dostlar ve çocuklarımla vedalaşıp yola çıkıyorum. İlk durak uzak yaylalar olacak. Uzun ve biraz da yorucu bir yolculuktan sonra Teyran tepesine geldim. Epey yol aldıktan sonra at da ben de yorulmuştuk. Başımı, ellerimin arasına alıp gözlerimi kapatarak bir süre öylece kaldım. At beni anlamış gibi gelip durdu karşımda; uysallaştı, başını önüne düşürdü. Sonra uzaklaştı.





Açıklayıcı anlatım:

Açıklama olarak da bilinen açıklayıcı anlatım, salt bilgi verme amaçlı anlatımdır. Bu anlatım biçimi ile oluşturulan metinlerin amacı okuyucuyu bir konu hakkında bilgilendirmektir. Bu nedenle de dili oldukça sade ve anlaşılırdır. Bu tür bir metinde yazarın duygularını ya da subjektif yorumlarını görmeyiz.

Örnek;
Tarihimizde iki tane Gül Baba vardır. Fatih devrinde yaşayan ve asıl adı Mehmet olan Gül Baba, Anadolu'ya Şirvan'dan gelmiş, Fatih'in yaptırdığı camide dersler okutmuş ve kendisine verilen Korucu köyünde bir tekke kurmuştur. Kanuni zamanında yaşayan ve asıl adı Cafer olan Gül Baba ise bir Bektaşi dervişidir. 1548'de Budin'de şehit olmuştur. Halk arasındaki ünüyle birinci Gül Baba'yı unutturan bu sevimli derviş sarığında daima bir gül bulundururmuş.


Tartışmacı anlatım:

Tartışma olarak da bilinen tartışmacı anlatım, yazarın okuyucuya kendi düşüncesini anlatmasıdır. Amaç, okuyucu ikna etmektir. Yazar kendi düşüncesini savunur ve karşıt düşünceleri çürütmeye çalışır. Bu tür metinlerde yazar sanki karşısında biri varmış da onunla tartışıyormuş gibi bir dil kullanır.

Örnek;

Babalarla çocuklar birbirlerini anlamıyor diye yapılan eleştiriye katılmıyorum. Çünkü uygarlık değiştiren bir toplumda babalarla çocuklar elbette anlaşamayacak. Bugün babalarla çocuklar arasındaki bilgi, inanç, töre, dünya görüşü vb. bakımdan neden yadırganıyor. Biz babalarla çocukları anlaşamamalarından değil, anlaşmalarından korkmalıyız. Eğer anlaşırlarsa gelişme durmuş demektir.


Peki ya anlatım teknikleri nelerdir? İşte romanda ve hikayede en çok kullanılan anlatım tekniklerinden bazıları:
  • Anlatma
  • Gösterme
  • İç konuşma tekniği
  • İç çözümleme tekniği
  • Bilinç akışı tekniği
  • Diyalog kullanma
  • Özetleme yapma
  • Tasvir etme
  • Geriye dönüşler yapma



Anlatma:
Anlatma tekniğinde bir anlatıcı vardır ve olaylar bu anlatıcı tarafından aktarılır. Anlatıcı ne kadar anlatırsa okuyucu da o kadar bilir. Olay tüm gerçekliğiyle değil, anlatıcının gözüyle bilinir.


Gösterme:
Gösterme tekniğinde anlatıcı yoktur, okuyucuya olay direkt olarak anlatılır. Anlatıcı yerine olayın gerçekliğine odaklanılır.


İç konuşma tekniği:

İç konuşma tekniğinde de anlatıcı yoktur ama gösterme tekniğinden daha derindir çünkü olayın karakterleri sanki kendi kendilerine konuşuyorlarmış gibi onların duygu ve düşüncelerini öğreniriz. Anlatım çoğu zaman birinci ağızdan yapılır.



İç çözümleme tekniği:
İç çözümleme tekniğinde de iç konuşma tekniğinde olduğu gibi olayın karakterlerinin duygu ve düşüncelerini öğreniriz. Ancak aralarındaki en temel fark, iç çözümleme tekniğinde bu duygu ve düşünceleri hakim anlatıcının bakış açısı ile öğrenmemizdir.


Bilinç akışı tekniği:
Bilinç akışı tekniğinde anlatıcı yoktur, direkt olarak olayın karakteri ile okuyucu başbaşadır. Ancak iç konuşma tekniğinde olduğu gibi sıralı bir duygu ve düşünce akışı olmaz. Daha çok bir tür sayıklamaya şahit oluruz.


Diyalog kullanma:
Diyalog kullanma en temel anlatım tekniklerinden bir tanesidir. Olayın iki karakteri arasındaki iletişim bu karşılıklı diyaloglar üzerinden okuyucuya aktarılır. Okuyucu, bazen yalnızca bu diyalogları görür bazen de iç konuşmalarla anlatı desteklenir.


yazmak


Özetleme yapma:

Özetleme yapma tekniği daha çok romanlarda ya da uzun hikayelerde kullanılan bir anlatım tekniğidir. Ana olayı destekleyen yan hikayeler varsa bunlar yazar tarafından bilinmesi gerektiği kadarıyla kısaca, ayrıntılarına değinilmeden okuyucuya aktarılır.

Tasvir etme:

Betimleme olarak da bilinen tasvir etme hem bir anlatım biçimi hem de bir anlatım tekniğidir. Romantizm akımıyla birlikte gelişmiş olan bu teknikte, olaya dair her şey hem fiziksel hem de ruhsal detaylarıyla okuyucuya aktarılır.

Geriye dönüşler yapma:

Geriye dönüşler yapma aslında hem edebiyatta hem de sinemada gördüğümüz en yaygın anlatım tekniklerinden bir tanesidir. Ana olay şimdiki zamanda geçer ama anlatıyı desteklemek amacıyla zaman zaman yazar geçmişte yaşanmış hikayeleri de anlatarak ana olayı zenginleştirir.
Kerem imza


Deli tarafıma denk gelmeyin, zira orada ben bile hükümsüzüm...

Benzer Konular (5)

Clicky