Adam...

Ne kadar çok, ne kadar dağınıkAklımdan geçenleri toplamaya çalıştımElimde olan kapalı bir kapıUzaklardan bir piyano sesiBiraz da gözyaşı...Yürüyorum akşamın bu saatindeSahilde insanlar yürüyorBiraz ilerde bir adamOturmuş...

Başlatan: Banemin - Güncelleme: 27 Aralık 2022, 09:52:10 - Gösterim: 551

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Adam...




Ne kadar çok, ne kadar dağınık

Aklımdan geçenleri toplamaya çalıştım
Elimde olan kapalı bir kapı
Uzaklardan bir piyano sesi
Biraz da gözyaşı...

Yürüyorum akşamın bu saatinde
Sahilde insanlar yürüyor
Biraz ilerde bir adam
Oturmuş kaldırıma
Sigarasını tüttürüyor...
"Oturabilir miyim" dedim, eliyle yeri gösterdi
"Taşın soğuğuna dayanabileceksen
Neden olmasın" dedi...

Buraya nasıl gelmiştim
Buradan nasıl gidecektim
En önemlisi ben neredeydim
Taş soğuk ama yüreğimden sıcak
Sensizken aynı her köşe bucak...

Sessizdi adam konuşmadı
Titreyen elleriyle bir sigara uzattı
"İçtiğimi nerden anladın" dedim
Güldü... Ve dedi...
"Şimdi savurmalısın bu dumanı
Saklar gözlerindeki acıyı"

Senin şehrinde de yağmur
Benim adımla yağıyor mu?
Kaldırımlara düşen her gölgeye
Bulutlarda beliren her silüete
Benim yüzüm yansıyor mu?

Kalktım. Teşekkür ettim...
"Soğuk olan taşlardır
Soğuk olan taştandır
Yüreğine haksızlık etme
O sadece kendini taşıyan
İnsan kadardır"
Sustu yine adam...
Yürüdüm...


BANEMİN



Harika bir anlatım olmuş. Panoramada içten bir hasbihal. Belki kimliksiz ama özünde belli.
Aklıma Müşfik Kenter'in Zuhal Olcay'a sigara uzattığı o sahil sahnesi geldi:
''Hadi at kendini denize, ne duruyorsun.''
Bazen bir yabancı bir anınıza o kadar yakındır.
Değeri Değere Değen Kavrar...

Ne güzel yorum bunlar, teşekkür ederim.  :rose:

Benzer Konular (5)

Clicky