Epilepsi Hastalığın Tanımı Nedir?

Günümüzde Yaygın Olan Epilepsi Hastalığı Nedir?Epilepsi nedir | Epilepsi, Epileptik nöbet beyin hücrelerinde geçici anormal elektrik yayılması sonucu ortaya çıkan bir klinik tablodur.Epileptik nöbet beyin hücrelerinde geçici anormal...

Başlatan: Maui - Güncelleme: 10 Haziran 2021, 20:41:50 - Gösterim: 445

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Epilepsi Hastalığın Tanımı Nedir?


Günümüzde Yaygın Olan Epilepsi Hastalığı Nedir?


Epilepsi nedir | Epilepsi, Epileptik nöbet beyin hücrelerinde geçici anormal elektrik yayılması sonucu ortaya çıkan bir klinik tablodur.


Epileptik nöbet beyin hücrelerinde geçici anormal elektrik yayılması sonucu ortaya çıkan bir klinik tablodur. Hastada klinik olarak belli bir süreye sınırlı, bilinç, davranış, duygu, hareket veya algılama fonksiyonlarına ilişkin bozukluk görülür. Her epileptik nöbet geçiren kişi epilepsi hastası demek değildir. Nöbetler zaman içinde her hasta için belli özelliklerde, bazen kendiliğinden bazen de tetikleyen faktörler zemininde tekrarlarsa epilepsi (sara hastalığı) tanısı konulur.

Epilepsi çocukluk ve ergenlik çağının en sık, erişkin döneminin de inmeden sonra ikinci sıklıkta görülen nörolojik hastalığıdır. Gelişmiş ülkelerde insidensi 20-50/100.000'dir. Erkek ve kadınlarda eşit sıklıkta görülen bu hastalık her yaş grubunda görülmekle birlikte en fazla en genç ve en yaşlı grupta görülür.

Uzun süreli tedavi ve izlem gerektiren bu hastalık yaşam kalitesini önemli ölçüde etkiler. Doğru tedavi ile hastaların büyük kısmında nöbetler kontrol alınır ve hasta normal yaşantısını sürdürür. Bu nedenle nöbetlerin kontrol altına alınması çok önemlidir. Ancak hastaların %25'inde uygun ilaç kullanımına rağmen nöbetler kontrol altına alınamamaktadır. İlaç tedavisine dirençli epilepsi hastaları ve antiepileptik ilaç tedavisini yan etkilerinden dolayı tolere edemeyen hastalar epilepsi cerrahisi adayıdır.

Epilepsi tanısı nasıl konur?

Epilepsi klinik olarak tanısı konulan bir hastalıktır. Geçirilmiş bir atağın epilepsi olup olmadığına karar vermek, epilepsi ise ne tür bir epilepsi olduğunu tespit etmek için hastanın ve/veya hasta yakının gözlemi ve bunu doktora doğru bir şekilde aktarması çok önemlidir. Epilepsi tanısı konduktan sonra ne tür nöbet olduğunu tespit etmekse hangi epilepsi ilacının daha etkili olacağı konusunda yol gösterici olacaktır.

Epilepsi tanısı için yapılan tetkikler

Elektroensefalografi: Epilepsi biliminin temel direğini EEG oluşturmaktadır. EEG beyindeki geniş bir sinir hücresi grubunun elektriksel aktivitisindeki dalgalanmanın kayıtlanması ilkesine dayanır. Elektrotların saçlı deriye yapıştırılması ile kayıtlama yapılır. Bu inceleme ağrılı veya sağlığa zararlı değildir. Elektrikle hiç temas olmaz. Giderek teknolojinin de desteği ile geliştirilen ve bilgisayarlarla bağlantılı hale getirilen klasik EEG cihazlarının yanı sıra telemetrik incelemeler ve video-EEG monitorizasyon incelemeleri epilepsi hastalarının daha iyi değerlendirilmesine yardımcı olur. EEG tetkiki kısa süreli bir inceleme olduğu için ilk incelemede bozukluk saptanamayabilir. Klinik olarak şüpheli ve tekrarlayan durumlarda birden fazla EEG incelemesi hatta hastayı uykusuz bırakarak kısa veya uzun süreli uyku incelemeleri yapılabilir.

Manyetik rezonans görüntüleme(MRG): Beynin yapısı hakkında en iyi bilgiyi veren MRG çember şeklinde büyük bir mıknatısın içine yatar durumda girerek çekilir. Buradan elde edilen görüntüler bir bilgisayar tarafından analiz edilir. Her hasta için gerekmemekle birlikte özellikle fokal epilepsi düşünülen hastalarda MRG yapılması altta yatan nedeni ortaya koymada çok önemlidir.

Bilgisayarlı beyin tomografisi (BBT): BBT X ışınlarını kullanarak çalışan, MRG kadar hassas olmamakla birlikte yapısal lezyonları görüntülemede kullanılan bir inceleme yöntemidir. MRG olmadığı durumlarda tercih edilebilir.

Kan tetkikleri: Çeşitli kan incelemeleri ile hastanın genel sağlık durumunu değerlendirip, epilepsiden sorumlu olabilecek nedenleri araştırmak gerekir.

Epilepsi hastalığının tedavisi


Epilepsi tedavi edilebilir bir hastalıktır. Epilepsi hastalığının tedavisinde ilk basamak tanının doğru konması ve ilaçla tedaviye gerek olup olmadığının karar verilmesidir. Yaklaşık olarak 20 kişiden biri yaşam boyu bir defa nöbet geçirebilir ve tek nöbet sonrası bir daha nöbet tekrarlamayabilir. Bu nedenle çoğunlukla ilk nöbet sonrası ilaç başlanmaması tercih edilir.

Doğru tanı konulup, tedaviye gerek olduğuna karar verildikten sonra hangi ilaç tedavisinin başlanacağına karar verilir. Genellikle tek bir ilaç düşük dozda başlanarak yavaş yavaş dozu arttırılır. Bu süre içinde doktorun takibi devam eder ve gereğinde kan örneği alınarak bakılabilen ilaç kan düzeylerine bakılır. Düzenli ve uzun yıllar süren bir tedaviye uyum sağlamak açısından hastanın işbirliği çok önemlidir.

Her ilacın yararının yanısıra yan etkileri de olacaktır. Bazı yan etkiler vücut ilaca alıştıkça azalarak kaybolur. En sık rastlanılan yan etkiler uyku hali, baş dönmesi ve dengesizliktir. İlk birkaç hafta içinde kaybolması beklenen bu tip yan etkiler devam ettiği takdirde bazen sadece doz azaltımı yeterli olurken bazı durumlarda başka ilaç seçenekleri denenebilir.

Beş epileptik hastanın dördünde uygun ilaç kullanımı ile nöbetler kontrol altına alınabilirken bir hastada nöbetler devam edebilmektedir. Bu durum ilaç tedavisine dirençli epilepsi olarak adlandırılır. Öncelikle ilk başlanan ilaç değiştirilir veya ikinci bir ilaç eklenir. Bazı seçilmiş dirençli epilepsisi olan hastalarda epilepsi cerrahisi uygulanabilmektedir. Böyle hastaların epilepsi konusunda uzman hekimlerce epilepsi merkezlerinde değerlendirilmesi uygun olacaktır.

Epilepsi merkezi

Epilepsi gelişen bireylerin yaklaşık %10-15'inde epilepsi merkezine gereksinim olasılığı vardır. Epilepsi nöbetleri ilaç başlandıktan sonraki 1-2 yıl içinde kontrol edilemediyse, ikili kombine ilaçla başarısız olunmuşsa, antiepileptik ilaçlarla kabul edilemez yan etkiler ortaya çıkıyorsa, MRI lezyonu varsa, eşlik eden psikolojik ve/veya psikiyatrik hastalık varsa, nöbet tipi veya epilepsi sendromundan emin olunamıyorsa hasta epilepsi merkezlerinde multidisipliner ekip tarafından değerlendirilmelidir.

İstanbul Florence Nightingale Hastanesi Nöroloji Birimi içinde yapılanmış olan merkezimizde epilepsili hastalarımıza mulltidisipliner bir yaklaşımla medikal ve cerrahi tedavinin gerektirdiği araştırmalar ve tedaviler uygulanabilmektedir. Merkezimizde epilepsi konusunda uzmanlaşmış nöroloji uzmanı, nöroşirürji, nöroradyoloji uzmanları, psikiyatrist, nöropsikolog, fizyoterapist gibi mutidisipliner uzmanlar birlikte çalışmaktadır.

1. Epilepsi polikliniği :
Acil ve genel nöroloji polikliniğinden epilepsi ön tanısı veya tanısı ile bu polikliniğe refere edilen hastalara günümüzün ileri tanı ve tedavi programları uygulanmakadır. Bu grup içinden epilepsi cerrahisi için aday olduğu düşünülen dirençli epilepsili hastaları epilepsi cerrahisinin preoperatuvar hazırlık protokolüne uygun olarak takibe alınmak üzere epilepsi cerrahisi polikliniğine yönlendirilmektedir. Ayrıca bu poliklinik bünyesinde hasta ve hasta yakınlarına evlenme ve çocuk sahibi olma, askerlik, eğitim gibi epilepsi hastalarının zorluk çektiği sosyal konularda danışmanlık yapılmakta, gereğinde psikiyatri polikliniği ile hastalar birlikte değerlendirilmektedir.

2. Epilepsi Cerrahisi Polikliniği:
Epilepsi cerrahisi adayı veya epilepsi cerrahisi uygulanmış hastaların preoperatuvar ve postoperatuvar takipleri bu poliklinikte yapılmaktadır. Özellikle preoperatuvar hazırlık döneminde tetkikleri hızlı ve bir bütün olarak tamamlamak ve değerlendirmek için hastalar 1-7 gün yatırılarak izlenmektedir.

3. Rutin EEG laboratuvarı:
Laboratuvarımız biri sabit diğeri portabl olmak üzere 2 tane 32 kanal EEG cihazı ile 24 saat/7 gün hizmet vermektedir. Şu anda mevcut sabit cihazımızla kısa süreli uyku, tüm gece uyku ve videoEEG incelemeri de yapılmaktadır. Portabl EEG cihazımızla laboratuvara getirelemeyen hastalara yatak başı EEG incelemesi yapılmaktadır.

4. VideoEEG monitorizasyon laboratuvarı:
128 kanal EEG cihazımızla öncelikle epilepsi cerrahisi adayı hastaların preoperatuvar noninvazif monitorizasyonları yapılabilmektedir. Sağlıklı bir karar almak için en az 5 klinik ve elektrofizyolojik nöbet kaydı yapılması gerekmektedir. Bunun için de 1-5 gün monitorizasyon planlanmaktadır. Nöbet kaydı için gereğinde medikal tedaviyi azaltmak hatta kesmek tüm dünyada olduğu gibi merkezimizde de uygulanan bir yöntemdir. Ayrıca video monitorizasyon ünitesi yalancı nöbet-gerçek nöbet ayrımı için tek tanı yöntemidir. Bu amaçla da özellikle psikiyatri ve senkopla ayırıcı tanısı için kardiyoloji polikliniklerinden yönlendirilecek hastalara da bu konuda hizmet verilmektedir.

Kaynak:www.florence.com.tr
Kerem imza


Deli tarafıma denk gelmeyin, zira orada ben bile hükümsüzüm...

Benzer Konular (5)

497

Yanıtlar: 0
Gösterim: 4136

524

Yanıtlar: 0
Gösterim: 4564

107

Başlatan sade


Yanıtlar: 0
Gösterim: 1329

28 Kasım 2020, 19:07:05
sade tarafından
Clicky